Betimleyen:Gülsüm Erten
Yatay dikdörtgen biçimindeki fotoğrafta “7. Koğuştaki Mucize “ filminin hapishane koğuşundaki bir karesi yer almaktadır. Fotoğraf karesinde 7 erkek ve 6-7 yaşlarında küçük bir kız çocuğu vardır. Fotoğrafın odak noktasında yere çömelmiş şekilde ayakta duran kız çocuğuna sarılmış , beyaz gömlek üzerine gri renkli sıfır kol bir yelek bulunan sarı renkli kısa saçlı kocaman gülümsemesiyle kız çocuğuna bakan 30’lu yaşlarında bir erkek vardır. Kız çocuğunun ensesinden toplanmış sarı saçları , beyaz tişört üzerinde kırmızı askısı olduğu belli olan bir kıyafeti var . Etrafta iki katlı mavi renkte demir ranzalar ,ortada bir masa ve masa üzerinde bardaklar ve çaydanlık bulunmaktadır.Fotoğraftaki diğer kişiler yarım çember şeklinde ortadaki masayı çevreleyecek şekilde sarılan kız ve adama bakmaktadırlar . Kadrajdaki diğer kişilerden kadraja en yakın duran kişinin başında beyaz bir takke ,beyaz kısa kollu gömleği üzerinde gri yeleği vardır. Bir başkasının üzerinde pembemsi bir gömlek ,gömleğin içinde beyaz bir atlet, kot bir pantolonu vardır. Bu kişinin yanında yer alan bir başka kişinin üzerinde kırmızı beyaz çizgili bir tişört ve kot pantolon vardır. Masanın arkasında duran kişinin beyaz kısa kollu gömleği , gömleğin içinde beyaz bir atleti vardır .Ranzanın yanında duran kişinin mavi gömleği , yeşil renkli pantolonu ve elinde tesbihi vardır . Bu kişinin yanındaki adamın başının ön kısmında saçı olmayan başı ranzanın boşluğundan belli olmaktadır . Bu kişilerin hepsi sarılan kız çocuğu ve adama bakmaktadırlar.
Betimleyen : Saadet Nur ABAYLI
Dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta La Casa De Papel dizisinden Tokyo ve Rio bulunuyor. Tokyo ve Rio’nun yan profilleri ve omuz hizalarından yukarısı alınmış. Fotoğrafta, Tokyo, Rio’nun boynuna ellerini koymuş ve birbirlerine bakıyorlar. Rio, kırmızı ceket giymiş. Hafif kıvırcık, kumral saçları var ve endişeli, stresli bir yüz ifadesi takınmış. Tokyo, gri renkli kısa kollu tişört giymiş. Oval yüz yapısı ve yanağında lekeler mevcut. Kahküllü, kısa ve siyah saçları var. Sakin, kendinden emin bir yüz ifadesi takınmış. Fotoğrafın arka planında ise siyah renkli ve beyaz dikdörtgen çizgilerden oluşan bir duvar var.
Betimleyen: Zehra Kurtuluş
Görselde üç astronot, geniş ve dalgalı bir su kütle üzerinde yürüyor. İkisi fotoğrafın önünde ve biri arka planda, sol tarafta görünüyor. Öndeki astronotlar, detaylı ve karmaşık tasarımlı beyaz uzay giysileri içinde; kasklarının vizörleri sayesinde yüzleri belirsiz bir şekilde görülebiliyor. Ellerindeki eldivenler kalın ve koruyucu, vücutlarına takılı çeşitli ekipmanlar ve rozetler dikkat çekiyor. Arka planda, onların inmiş olduğu anlaşılan, geometrik şekilli, modern ve sofistike bir uzay gemisi duruyor. Gemi, koyu gri tonlarına sahip. Gökyüzü kısmen bulutlu, güneşin batmakta olduğu bir zamanda olduklarını gösteriyor; gökyüzü altın sarısı ve mavilerin bir karışımı. Suyun yüzeyi dalgalı ve hareketli, deniz üzerinde yürüyen astronotların arkalarında izler bırakıyor. Bu sahne, uzay keşifleriyle ilgili bilimsel bir hikayenin parçası gibi görünüyor.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Yenilmezler filminden bir kare var. Bu film karesinde Demir Adam’ın göğsünden yukarısı alınmış. Demir Adam 35-40 yaşlarında esmer bir adam. Sağ elini, elinin üst kısmı seyirciye dönük bir şekilde kaldırmış. Demir adamın üstünde kırmızı ve gri renklerin ağırlıkta olduğu bir kostüm var. Elinde parmaklarının başladığı kısımdaki kemiklerinin üzerinde ışıklar yanmakta. Kostümünde de yer yer bu ışıklar küçük daireler şeklinde yanmakta. Demir Adam’ın kahverengi düz saçları, ince sayılabilecek bir bıyığı ve az sakalı var. Demir Adam’ın yüzünde kaşlarını çatması sonucu alnında oluşan çizgiler ve gergin bir şekilde açılmış ağzıyla sinirli bir ifade var. Sağ kaşı aldığı darbe nedeniyle kanıyor ve akan kan çenesine kadar uzanmış. Alnında ve sağ elmacık kemiğinde de küçük yaralar oluşmuş. Arka plan ise buğulanmış ve sadece bir savaş alanında oldukları anlaşılmakta.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu fotoğrafta Yahşi Batı filminden alınmış bir sahne var. Aziz Bey var olduğu bu sahnede, tipik bir kovboy kostümüyle donatılmış durumda. Üzerinde, kahverengi deri görünümlü bir kovboy şapkası, yanaklarına kadar uzanan belirgin bir bıyık ve kirli sakal bulunuyor. Omzuna atılmış işlemeli kahverengi yün kumaştan bir panço giymiş ve belinde eski moda bir tabanca kılıfı taşıyor. Sağ elini hafifçe dirsekten büküp havaya kaldırmış bir revolver tutarken diğer elinde ise cam bir şişe alkol görülüyor. Aziz Bey’in yüz ifadesi ise kararlı ve net bir noktaya bakıyor şekildedir. Kendinden emin bir şekilde dururken sağ ayağı hafif öne atılmış bir şekilde poz veriyor.
Karakterin arka planda kuru bir arazi var, flu şekildedir. Fakat Aziz Bey’in biraz arkasında net bir şekilde birkaç ağacın gövdesi var.
Betimleyen : Saadet Nur ABAYLI
Bu fotoğrafta, Unutursam Fısılda dizisi karakterlerinden Hatice yer alıyor. Hatice, önünde uzun, gümüş renkli mikrofonuyla şarkı söylerken çekilmiş. Sağ eli göz hizasında gelecek şekilde dirsekten bükülmüş, sol elinin parmak uçları mikrofona değecek şekilde ve gözleri kapalı duruyor. Üzerinde kırmızı, uzun kollu ve parlayan simli taşlardan oluşan, hafif göğüs dekolteli elbise var. Kumral ve dalgalı, omuz hizasında saçlara sahip. Dudaklarında pembe, el parmaklarında kırmızı ojeleri var. Arka planda ise siyah, parlayan taşlardan oluşan bir sahne perdesi mevcut.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Gelsin Hayat Bildiği gibi dizisinden bir sahne var. Fotoğrafta sağ tarafta Sadi sol tarafta ise Songül yer alıyor. Fotoğrafta gövdelerinden yukarısı alınmış. Muhtemelen bir masada oturuyorlar. Burada dirseklerini masaya koymuş ve ellerini birleştirmiş bir şekilde bir şeyler konuşuyorlar. Songül’ün elinde arkası bize dönük duran tuşlu küçük bir telefona benzer bir şey bulunuyor. Songül kahverengi saçlı, fit ve esmer bir kadın. Saçlarını dağınık topuz yapmış ve kulağında küçük halka küpe var. Songül’ün yüzü Sadi’ye dönük ve ağzı hareket halinde. Sadi’ye bir şey söylüyor. Sadi de zayıf, kahverengi saçları önden hafif dökülmeye başlamış, bıyıklı bir adam. Sadi’nin ise üstünde kıyafet yok. Vücudundaki dövmeleri dikkat çekiyor. Sağ göğsünde Arapçadaki vav harfine benzer iç içe geçmiş harfler, sol üst göğsünde de uzaktan okunmayan küçük bir yazı yazılmış. Sol kolunda da omzundan başlayarak dirseğine doğru inen, fotoğrafta ne olduğu tam olarak belli olmayan bir dövme var.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu sahne Ölümlü Dünya 2 filminden alınmış bir kesittir. Bu fotoğrafta soldan sağa doğru Oktay, Serhan ve Serbest bir mutfak ortamında bir diyalog içerisindeler. Oktay, solda, kafasının üstü kel ve kısa saçlı ve bıyıklıdır. Sportif, gri zeminli, kırmızı şeritli, omuz kısımları da lacivert renkte polo yaka bir kısa kollu tişört giymiş. Serhan ve Serbest’e göre daha arka planda kalmış ve dikkat ve hafif gerginlikle ve ciddiyetle Serhan’a bakıyor. Ortada, Serhan mutfak önlüğü takmış ve sıradan bir tişört giymiş, diğer ağzı hafif açık tam konuşuyormuş gibi duruyor ve ciddi, anlamaya çalışır bir ifade ile Serbest’ bakıyor. Gri bir mutfak önlüğü ve üstüne de yavruağzı kısa kollu bir tişört giymiş. Kısa saçlı ve hafif öne eğilmiş bir şekilde duruyor. Serbest ise Oktay ve Serhan’a göre önde ve hafif flu bir şekilde kadraja yansımış. Sağa dönük bir şekilde kafasını çok hafif aşağı eğmiş yere doğru bakıyor. Hafif uzun saçlı, gözlüklü ve bıyıklıdır. Üstünde ise soluk su yeşili renkte kısa kollu bir tişört bulunuyor.
Mutfak, geleneksel çini detaylarıyla dekore edilmiş, dolaplarda beyaz ve turkuaz renklerle tamamlanmış. Arkada bir aile fotoğrafı detayı var fakat net değil.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu karede Lucy filminden Lucy’nin ofis ya da laboratuvar gibi bir ortamda bulunduğu sahnesi yer alıyor. Modern bir ofis veya laboratuvar ortamında kadrajın tam ortasında ve ön planda bir sandalyede oturan Lucy yoğun bir konsantrasyon anı içinde duruyor. Lucy, kısa, dalgalı, sarı saçlı ve siyah, hafif dar ve kalın askılı bir üst giymiş. Hafif sağa dönmüş bir şekilde bir sağ elini dirseğinden bükerek yüzü hizasına getirmiş ve bilim-kurgu sahnesi olduğundan eli ayna şeklinde yansımış gibi iki el varmış gibi bir izlenim uyandırıyor. Avuç içine bakıyor bir şekilde eline dönmüş. Yüzünde ise bir şey anlamaya çalışır, dikkatli ve düşünen bir ifade var.
Arka planda, çok sayıda bilgisayar ekranı ve teknolojik ekipmanlarla donatılmış bir çalışma alanı yer alıyor. Lucy’nin arkasında bulunan bir laboratuvar çalışanı bulanık bir şekilde kendi işine odaklanmış durumda.
Betimleyen: Zehra Kurtuluş
Bu görselde genç bir erkek ve kadın, şehir ortamında, kaldırım kenarında yer alan bir bankta oturmuş durumdalar. Kadının adı Hazel, adamın adı ise Augustus’dur. Augustus, sol bacağını bankın üzerine koyarak biraz yana doğru dönmüş ve kadına doğru eğilmiş, kahverengi deri ceketi ve mavi kot pantolonu var; ayaklarında mavi renkler içeren beyaz spor ayakkabılar bulunuyor. Saçları kısa ve kahverengi. Hazel, Augustus’a doğru dönük ve ona sıcak bir şekilde bakıyor. İki bacağını da Augustus’un tek bacağı üzerinden kucağına doğru uzatmış ve sağ kolunu Augustus’un omzu etrafına dolamış. Hazel’in kısa, koyu renk saçları var ve koyu renkli bir ceket giymiş. Mavi kot pantolonunun altına siyah düz taban bir ayakkabı giymiş. İkisi de samimi bir anı paylaşıyor gibi görünüyorlar. Aralarında doğal ve sıcak bir etkileşim var.Arka planda, gri ve krem rengi karışımı, büyük pencereli ve taş döşemeli bir yapı var. Görselin sol alt köşesinde mavi bir sırt çantası yer alıyor, bankın yanında yerde duruyor ve kadına ait gibi görünüyor. Çevre huzurlu ve sakin bir sokak manzarasını yansıtıyor
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Aşk 101 dizisinden bir kare var. Bu dizi karesinde dizideki Eda yer alıyor. Eda burada hareket halindeki beyaz bir arabanın üstünde bulunan dikdörtgen şeklindeki açılır kısımdan dışarıya uzanmış, gökyüzüne doğru yüzünü çevirmiş ve kollarını iki yana açmış bir şekilde duruyor. Eda 18-20 yaşlarında, sarı saçlı ve zayıf bir genç kız. Burada üstünde beyaz bir gömlek, kravat ve kareli etekten oluşan okul üniforması var. Üzerine de açık renkli mavi bir kot ceket giymiş. Ağzını kocaman açmış, gözlerini kapatmış bir şekilde bağırarak bir şeyler söylüyor. Rüzgârdan saçları uçuşuyor.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Kuzey Güney dizisinden bir sahne var. Fotoğrafta Kuzey Tekinoğlu bize dönük ayakta duruyor. Kuzey sarı ve düz saçlı; mavi gözlü, 20-25 yaşlarında genç bir adam. Burada beyaz gömlek ve mavi kot pantolon giymiş. Sağ elinde pembe bir pakete sarılı sarı çiçekler varken sol koltuğunun altında bordo bir paket var. Yüzünde hafif çatık kaşları ve aşağı doğru hafif büzülmüş dudaklarıyla hayâl kırıklığına uğramış bir ifade var. Arka planda ise hafif bulanık bir şekilde kenarında yeşil ağaçlar bulunan bir yol var.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu görselde Kuru Otlar Üstüne filminden bir sahne var. Film karaterlerinden solda Nuray, sağda ise Samet ve Bekir (?) bir masanın etrafında oturmuşlardır. . Sağ tarafta arkada oturan kişi Samet, gri bir süveter giymiş ve Nuray’a dikkatlice bakıyor gibi duruyor sanki ondan bir şey için cevap bekler gibi duruyor. Bir eli masanın üzerinde diğer eli ise oturduğu sandalyenin arkasına atılmış şekilde. Bekir (?) ise sarı boğazlı bir kazak giymiş ve Nuray’a bakıyor gibi görünüyor. Nuray ise düşünceli ve bir şeyi anlamaya çalışır gibi bir ifadeyle Bekir’e bakıyor ve üzerinde kahverengi bir hırka var. Onun da sol kolu yemek masasının üstünde, diğer eli ise kucağında gibi görünüyor. Kış mevsiminde bir iç mekânda üç kişinin masada oturduğu bu sahnede arkada pencereden belli belirsiz görünen karlı bir manzara ve odayı kaplayan ahşap duvarlar var. Odada aile fotoğrafları ve duvarlara asılı av hayvanları gibi objeler bulunuyor, görece eski, cilasız, biraz bakımsız bu masanın üzerinde çay bardakları, her kişi için hazırlanmış tabaklar var. Aynı zamanda kapaklı ahşap bir peçetelik, baharatlıklar ve metal bir kase var.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminden bir kare var. Bu film karesinde ön planda 13-14 yaşlarında; siyah, hafif dalgalı saçları olan esmer bir çocuk var. Çocuk sağ elinin baş parmağıyla sol elinin işaret parmağını, sol elinin baş parmağıyla da sağ elinin işaret parmağını birleştirerek bir dikdörtgen oluşturmuş ve sol gözü kapalı bir şekilde sağ gözüyle bu dikdörtgen aralığından bakmakta. Çocuğun üzerinde çok açık bir mavi renkte dikey çizgiler içeren bir gömlek var. Sol bileğinde siyah deri kemerli bir saat takılı. Film karesinin arka planı buğulu ve burada bir adam oturmuş dergi veya gazeteye benzeyen bir şey okumakta. En arkada ise mavi bir binanın duvarı var.
Betimleyen: Zehra Kurtuluş
Bu görselde, genç bir erkek ve kadın, erkeğin ismi Tekin kadının ismi ise Eylül; kırsal bir alanda, samanlıktan yapılmış bir korkuluk ile birlikte uçurtma uçuruyorlar. Tekin, beyaz bir tişört giymiş, saçları kıvırcık ve karışık durumda; yukarıya doğru bakıyor ve gülümsüyor. Eylül ise açık renkli bir elbise ve üzerine hafif bir hırka giymiş, uzun sarı saçları omuzlarına dökülüyor ve gözleri, ellerindeki uçurtmanın ipine odaklanmış halde.
Korkuluk, eski, yıpranmış bir şapka takmış, yüzü basit çizgilerle tasvir edilmiş ve onun da kolları açık bir şekilde tasvir edilmiş. Arkalarında, güneşin altın ışığında parlayan geniş bir tarla yer alıyor. Görselin atmosferi neşe ve sakin bir günün tadını çıkarmayı yansıtıyor.
Betimleyen: Zehra Kurtuluş
Görselde, iki denizkızı karakteri su altında yan yana duruyorlar . Birinci denizkızı, omuzlarına dökülen uzun ve dalgalı, sarı tonlarda saçlara sahiptir. Yüzünde bir tebessümle, elindeki küçük, parlak bir nesneyi diğer denizkızına doğru uzatır. İkinci denizkızı ise mavi tonlarda saçlara sahiptir. Bu karakter, parlak pembe kuyruğu ve mavi bir bikini üstü ile donatılmıştır. Her iki denizkızı da vücutları boyunca çeşitli renklerde pullarla süslenmiş ve göğüs kısımlarında benzer parlak süslemeler taşırlar. Etrafları, su altının tipik mavi tonları ile belirsizleşen renkli mercanlar ve deniz bitkileri ile çevrilidir. Bu etkileşim, bir yandan arkadaşlık diğer yandan da su altı dünyasının büyüleyici ortamını yansıtan bir sahne oluşturur.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu resimde, Issız Adam filminde Alper ve Ada’nın ayrılma sahnesi bulunuyor. Sağ tarafta, yemek masası başında oturan Ada; önünde bir tencere sarma ve bir bardak içecek ile yemeğini yiyor. Ada’nın üstünde açık krem renkli, ip askılı ve kenarları hafif işlemeli bir üst giymiş ve saçları açık, yüz ifadesi ciddi ve biraz endişeli.
Sol tarafta ise, odanın girişinde durmuş Alper yer alıyor. Alper, koyu renkli bir gömlek giymiş ve siyah bir pantolon giymiş. Ada’ya doğru hafifçe eğilmiş, elleri ceplerinde bir şekilde onunla konuşuyor veya bir şey izah ediyor. Adamın ifadesi de ciddi ve duruşundan biraz karamsarlık hissediliyor.
Mekânın kendisi modern bir tasarıma sahip. Beyaz tuğla görünümlü duvarlar, metal mutfak tezgâhları ve siyah renkli dolaplar var. Dolaplar hemen sağ tarafta Ada’nın arkasında konumlandırılmış, Alper de mutfak girişine yakın bir yerde, evin diğer bölümlerinden bir kısım siyah dolaplı bir giriş var. Sahnede aynı zamanda hafif gün ışığı var.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu karede İftarlık Gazoz filminden bir kesit var. Cibar Kemal ve Adem’in güldükleri bir sahne yer alıyor. Arka planda açık, parçalı bulutlu bir havada, gün batımı saatleri. Arka planda geniş bir kır manzarası bulunuyor, uzaklarda belirsiz çizgilerle ağaçlar ve hafif bulutlu bir gökyüzü görülüyor. Solda, Cibar Ali klasik beyaz atlet ve önü açık bir açık pembe renkli bir yazlık, kısa kollu gömlek giymiş; başında işe sarı hardal tonlarda bir şapka var. Kendisi bıyıklı ve hafif kirli sakallı, hafif öne eğilmiş bir şekilde ileriye doğru bakıyor. Yüzünde ise neşeli ve dostane bir ifade vardır. Sağda ise küçük bir çocuk, Adem bir şeyin üstüne oturuyor ve Cibar Ali’ye gülerek bakıyor. Gözleri kısık, çok da kısa olmayan saçları ve hafif güneşte bronzlaşmış bir ten rengi var. Üstünde kırmızı bir kısa kollu tişört, ve altında da lacivert şort var. Elinde eşki görünümlü açık bir kitap tutuyor.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Fotoğrafta Hannibal dizisinden bir sahne var. Sahnede ön planda Hannibal Lecter ve Hugh Dancy bir yemek masasındalar. Sol tarafta Hannibal Lecter düzenli bir şekilde hazırlanmış yemek masasının solunda otururken, yemek masasının üzerine sırtüstü yatmış Hugh Dancy’nin başına elindeki çatal bıçak ile sanki yemek yiyecekmiş gibi bir hareketle dokunur gibi duruyor. Hannibal Lecter, özenle dikilmiş bir lacivert ceketli ve kravatlı, beyaz gömlekli takım elbise giymiş. Hugh Dancy’nin başı Hannibal Lecter’in yemek tabağının üstündedir. Hugh Dancy spor bir kahverengi ceket giymiş ve savunmasız bir durumda görünür. Mekan olarak loş ışıklı bir yemek odası, ahşap kahverengi vernikli bir yemek masası tercih edilmiş.
Betimleyen: Zehra Kurtuluş
Bu görsel FRİENDS dizisinden alınmıştır, bir adam ve bir kadın yakın bir pozisyonda oturmuş durumdalar. Adamın adı Joey, kadının adı Rachel’dir. Joey’nin kıyafeti, göğsünde büyük bir yıldız figürü bulunan yemyeşil bir kazak. Kafası öne eğik, ifadesi düşünceli ve biraz üzgün. Gözlerini masaya dikmiş, çenesini bir eliyle destekliyor. Diğer eli masanın üzerinde, boş bir şarap şişesinin yanında duruyor.
Rachel, nazikçe Joey’in başına sarılmış ve onu teselli eder gibi görünüyor. Saçları kahverengi tonlarında, omuzlarının biraz üzerinde dalgalı kesimli. Üzüntü ve şefkatle karışık bir ifadeyle adamın alnına yaslanıyor. İkisi de bir masada, bir tabakta yemek artıkları, iki boş şarap kadehi ve bir şarap şişesi ile birlikte yer alıyor. Görselin altında "F.R.I.E.N.D.S. The TV series" yazıyor. Görseldeki duygu yüklü an, samimi ve hüzünlü bir atmosferi yansıtıyor.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu fotoğraf Bir Zamanlar Anadoluda filminden alınmış bir karedir. Fotoğrafta Nusret, Muhtar ve İzzet’in ve birkaç kişinin daha olduğu bir toplantı sahnesi var. Kaba sıva atılmış, grimsi duvarları olan bir ortam ve şark köşesiyle döşenmiş yer minderleri olan bir salonda birkaç kişinin toplandığı bir ortam var. Bu yer minderlerinin çok küçük bir kısmı belirsiz nakışlı ve beyaz şilteli bir şekilde arka planda yerleştirilmiştir.
Kadrajın ön planında bize sırtı dönük bir şekilde duran üç dört kişi daha var, sadece kafaları ve bir kişinin de mavi gömlek ve yelekli kıyafeti görünüyor. Odak noktamızda ise en solda Nusret, beyaz gömlek, kahverengi bir yelek ve kravat takmış, tamamen soluna dönük bir şekilde yerde oturuyor ve yere bakıyor. Saçlarında hafif beyazlık var ve bıyıklıdır. Tam karşısında, en sağda ise İzzet siyah renkli bir ceket giymiş, aşağıya bakıyor, bir şeye uzanmaya çalışıyor, sağ kolu yere ön çapraza uzanıyor. Tam ortalarında kameraya dönük oturan ve kafasını da hafifçe Nusret’e çevirmiş bir şekilde bakan Muhtar, bir şeyler izah etmeye çalışıyor. Elleri paralel bir şekilde dirseklerinde kırılmış, birbirine paralel duruyor. Muhtar’ın bir kahverengi takkesi kafasında, sakalları beyazlamıştır.
Betimleyen: Zehra Kurtuluş
Bu görsel, Titanic filminde bir sahneden alınmıştır. Bir erkek ve bir kadın geminin ön kısmında, geniş bir okyanusun ve dramatik bir gökyüzünün önünde poz veriyorlar, adamın adı Jack kadının adı ise Rose’dur. Jack arkasında, Rose önünde, her ikisi de denize doğru yüzlerini dönükler ve Rose’un kolları yana doğru açık. Jack’in saçları koyu sarı ve arkaya doğru atılmış, Rose’un saçları ise toplu ve kırmızımsı kahverengi tonlarında. Rose, uzun kollu, dantel detaylı ve büyük bir yaka ile süslenmiş koyu renkli bir korse elbise giymiş. Kollarını yanlara açmış, sanki uçmak üzereymiş gibi. Jack, koyu renkli bir ceket ve gömlek giymiş ve kadını belinden sararak kendisine doğru çekmiş. İkisi de bir özgürlük ve coşku anını paylaşıyor gibi görünüyor. Gün batımının ışığı, etrafı altın ve turuncu tonlarında aydınlatıyor, bu da sahneye romantik ve huzurlu bir atmosfer katıyor.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu görselde Sex and City dizisinden, Carrie’nin gelinlikle caddede koştuğu bir sahne yer alıyor. Carrie, şehir caddesinde hızla koşarken kadrajlanmış. Gelinin üzerinde büyük ve kabarık, modern bir gelinlik bulunmakta; gelinlik, bolca katmanlı ve dökümlü bir yapıya sahip. Saçlarını yüksek bir topuz şeklinde toplamış ve topuzunun içine büyük, yeşil bir tüy detayı eklemiş. Ayrıca başında büyük ve gösterişli bir duvak da bulunuyor. Carrie’nin yüz ifadesi odaklanmış ve kararlı görünüyor. Koşarken ayaklarında taş işlemeli, açık renkli yüksek topuklu ayakkabılar var. Elinde, gelinliğinin bir kısmını tutarak koşuyor ve diğer eliyle de duvağını kontrol ediyor gibi. Aynı zamanda elinde bir demet de beyaz gül demeti var. Bir yandan hızla koşarken bir yandan da gelinliğini ayaklarına dolaşmaması için toplamış. Arka planda, bir şehir caddesi ve yürüyüşte olan insanlar, ayrıca park etmiş araçlar görülebiliyor.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu görselde Gora filmine ait bir sahne bulunuyor. Solda, 216 Robot kılığındaki karakterimiz görülmekte. 216’nın yüzü ve kafası, insansı özelliklere sahip olmasına rağmen belirgin mekanik detaylarla tasvir edilmiş: yüzeyi düz ve eklemler yer yer bölümlere ayrılmış gibi görünüyor. Robot gri ve beyaz tonlarda hafif reflektör özellikli bir kıyafet giymiş. Sağ tarafta ise Ceku bulunuyor. Ceku, örgülü saçları ve geleneksel tarzda beya, V yakalı bir bluz giymiş ve boynunda bir baş parmak büyüklüğü kadar büyüklükte parlak taşlı bir kolye var. Ceku’un ifadesi, robotla ciddiyet ve merakı bir arada barındırıyor. İkili, robotun elindeki kahve fincanına dikkatli ve meraklı bir şekilde bakıyorlar.
Arka plan tamamen beyaz ve futuristik bir izlenim bırakıyor. Beyaz sade bir arka planda sadece flu birkaç objenin görüntüsü var. Ne olduğu pek net değil.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Babam ve Oğlum filminden bir kare var. Bu film karesinde Sadık oğlu Deniz’le bir traktörün arkasında gitmekte. Traktörün arkasında samanlar var ve Sadık bu samanlara yaslanmış, oğlu Deniz’i de kucağına oturtmuş. Sadık 35-40 yaşlarında, önden seyrelmeye başlamış düz, siyah saçları ve kalın sayılabilecek bıyığıyla zayıf bir adam. Üzerinde açık mavi ve beyaz yatay çizgiler olan bir tişört var. Yüzünde hafif çatılı kaşları ve ifadesiz dudaklarıyla düşünceli bir ifade var. Deniz ise 5-6 yaşlarında zayıf bir çocuk. Üzerinde beyaz ve lacivert yatay çizgilerden oluşan bir tişört var. Başına da mendile benzer bir bez kafasının tamamını örtecek şekilde sarılmış. Kısılmış gözleri ve yukarı kıvrılmış dudaklarıyla gülümsüyor ve mutlu bir ifade takınmış. Fotoğrafın arka planında ise traktörü süren adamı arkadan görüyoruz. Gidilen yol yeşil ağaçlarla çevrili ve yol kenarlarında da sararmış uzun otlar var.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu resimde, Aşk Sana Benzer filminden bir sahne var. Ali ve Deniz, keyifli bir vakit geçiriyor. Çift, doğal bir arka plana karşı balık tutarken mutlu anlarını paylaşıyor. Kadın, pudra renkli, yazlık, boyun kısmından ip büzgülü bir kıyafet giymiş ve başında kırmızı bir bandana var. Gülümseyerek ve heyecanla bir uçurtmanın ipini tutuyor. Ali ise koyu bej bir kısa kollu tişört giymiş ve o da Deniz’in hemen arka çaprazında sağ koluyla Deniz’in belinden sarılıyor ve kadınla neşe içinde gülümseyerek uçurtmaya bakıyorlar.
İkili, açık mavi sular ve yeşil dağlarla çevrili bir manzaraya sahip. Sahne güneşli değil, hafif gölge ve arka planın neredeyse yarısını kaplayan deniz hafif dalgalıdır.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu fotoğrafta Aşıklar Bayramı filminden bir sahne var. Bu karede Heves Ali ve Yusuf bir araba içinde ediyor. Sürücü koltuğunda oturan Yusuf, gri bir gömlek giymiş ve dikkatlice yola bakarken sol elini direksiyonda tutuyor ve ciddi bir ifade taşıyor ve yolculuğa konsantre olmuş gibi duruyor. Bir yandan da biraz gergin bir yüz ifadesi taşıyor.
Yan koltukta oturan Heves Ali, siyah bir şapka, beyaz gömlek, siyah ceket ve koyu renkli bir yelek giyinmiş. Omuzlarından aşağıya doğru siyah bir kemerle sabitlenmiş emniyet kemeri takmış ve başını Yusuf’a döndürmüş, yan gözle bir bakıyor. Yusuf’un yüzünde bir şeyi merak ediyor gibi bir ifade var.
Arka plan nispeten flu olup boş, trafiksiz bir yola odaklanılmış, bu da hareket halinde olduklarını belirtiyor.
Betimleyen: Zehra Kurtuluş
Bu fotoğrafta, Joey ve Rachell yakın bir pozisyonda oturmuş durumdalar. Joey’un kıyafeti, göğsünde büyük bir yıldız figürü bulunan yemyeşil bir kazak. Kafası öne eğik, ifadesi düşünceli ve biraz üzgün. Gözlerini masaya dikmiş, çenesini bir eliyle destekliyor. Diğer eli masanın üzerinde, boş bir şarap şişesinin yanında duruyor.
Rachell, nazikçe adamın başına sarılmış ve onu teselli eder gibi duruyor. Saçları kahverengi tonlarında, omuzlarının biraz üzerinde dalgalı kesimli. Üzüntü ve şefkatle karışık bir ifadeyle adamın alnına yaslanıyor. İkisi de bir masada, bir tabakta yemek artıkları, iki boş şarap kadehi ve bir şarap şişesi ile birlikte yer alıyor. Görselin altında "F.R.I.E.N.D.S. The TV series" yazıyor. Görseldeki duygu yüklü an, samimi ve hüzünlü bir atmosferi yansıtıyor.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu fotoğraf, Bir Küçük Eylül Meselesi filminden Eylül ve Tekin’in piknik yaptığı bir kareye aittir. Tekin kahverengi biraz eski, lekeli bir tişört ve gri kapri şort giymiş, mavi bir kamp sandalyesinde otururken rahat bir pozisyonda ellerini göğüs hizasında birleştirmiş, Eylül’e bakıyor. Eylül de kadrajın sol tarafında, kamp sandalyesinde oturuyor. Üstünde çiçekli yavruağzı, turuncu ve kahve tonlarında bir elbise var, ellerini uzakta bir noktaya bakarken hafif gölge oluşturmak için yuvarlak yapmak için kullanıyor. Önlerinde yere serilmiş bej renginde bir örtü ve örtünün üstünde üzüm ve diğer yiyeceklerle dolu bir piknik sepeti ve kişisel eşyalar var. Arka planda bozkır benzeri bir manzara ve mavi bir gökyüzü var.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Avrupa Yakası dizisinden bir sahne var. Şahika ofis görünümlü bir yerde masada oturmuş lahmacun yiyor. Şahika burada biraz kilolu, 30-35 yaşlarında bir kadın. Fotoğraf tam lahmacuna ısırdığı ve gözleri kapalı bir anda çekilmiş. Şahika siyah saçlarını afrika örgüsü yapmış ve siyah beyaz renklerden oluşan parlak bir bandana takmış. Gözlerine parlak yeşil bir far, tırnaklarına da parlak beyaza yakın ojeler sürmüş. Üzerinde kırmızı, belinde gri parlak kemer bulunan bir kıyafet var. Pembe duvarları olan bir ofiste turuncu sandalyesi olan bir masada oturuyor. Önündeki masanın üstünde iki tane karton lahmacun paketleri ve ayran var.
Betimleyen: Öykü Gökçe
Bu fotoğrafta Avrupa Yakası dizi karakterlerinden Aslı ve Cem’in düğününde verdikleri bir poz var. İkiside mutlu bir poz vermiş. Cem solda, klasik siyah smokin ve beyaz gömlek giymiş, siyah bir papyon takmış. Aslı ise beyaz, boyundan bağlamalı, V yaka bir gelinlik içinde ve başında gelin duvağı var. Elinde beyaz çiçeklerden oluşan bir buket tutuyor ve ikisi de kamera tarafına doğru gülümserken yakalanmışlar. Arkalarında duvarı kaplayan desenli, hafif altın renkte parıltılı desenlere sahip. Kadrajın sol, sağ ve üst tarafında da bordo renkte kumaş görülüyor. Her iki karakter de mutlu ve rahat görünüyorlar.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Aşkı Memnu dizisinden bir sahne var. Fotoğrafta ön tarafta Bihter ve onun arkasında Bihter’in kollarını pazılarından kavramış bir şekilde Firdevs hanım bulunuyor. Firdevs hanım Bihter’i bir yere bakması için yönlendiriyormuş gibi duruyor. Bihter mor, omuzlarında tül detayı bulunan, dekolteli bir kıyafet giymiş. Bihter kahverengi, dalgalı saçlı ve yeşil gözlü bir kadın. Bihter burada saçlarını açık bırakmış ve koyu bir göz kalemi sürmüş. Kaşları hafif çatık, gözleri açılmış ve dudakları hafif aralık şaşırmış bir ifade takınıyor. Firdevs hanımın kıyafeti tam görünmemekle birlikte gri, sıfır kollu ve dekolteli bir kıyafet olduğunu anlayabiliyoruz. Firdevs hanım da kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü bir kadın. Burada koyu bir göz makyajı yapmış. Dişleri hafif sıkılı ve gözlerinde hırslı bir ifade var. Fotoğrafın arka planında ise krem rengi duvarda asılı altın renkli bir çerçeveye sahip sadece sağ alt köşesi gözüken güllü bir tablo var.
Betimleyen: Büşra Karagüzel
Fotoğrafta Bahar dizisinden Evren ve Bahar’ın tanıştıkları sahneyi gösteren bir kare bulunuyor. Evren ve Bahar burada el sıkışıyor. Fotoğrafta, Evren ve Bahar yan profilleri ve gövdelerinden yukarısı alınmış. Bahar sarı saçlı ve ne zayıf ne de kilolu denebilecek, normal kiloda bir kadın. Burada saçları açık. Fotoğrafta kahverengi, kenarlarında turuncu şeritler olan, bel kısmında da kemer olan bir trençkot giymekte. Kulağında da turuncu küpe var. Bahar dişleri belli olacak şekilde gülümsüyor ve yüzünde memnun bir ifade var. Evren ise siyah düz saçlı bir adam. Açık kahverengi, neredeyse turuncuya yakın, deri görünümlü bir ceket giyiyor. Evrenin yüzünde kaşları yandan çok hafif çatık, karşısındakini tanımaya çalışan bir ifade var. Fotoğrafın arka planı hafif bulanık. Sağ arka tarafta siyah üniforması ve kep şapkasıyla bir güvenlik görevlisi bulunuyor. Sol arka tarafta da lacivert bir takım elbise giymiş arkası dönük bir adam arkadaki binaya giriyor.
Betimleyen: Zerrin Tezel
Mösyö Jourden, Kahve tonlarında, manşet ve etek şeritlerinde parıltılı detayları bulunan önü düğmesiz ve açık, dizine kadar uzanan bir ceket giymiş. Ceketin eteğinde ve kollarında tüllü fırfırlı eklentiler ve alt kısmında koyu pembe iki kurdele bulunuyor. İçine yakadan göğse inen kat kat dantel detayı olan bir gömlek, dizinin altında büzgülü ve fırfırlı bir detayla son bulan parlak krem renkte pantolon altına da beyaz çorap giymiş. Siyah ayakkabısının dili bileğine uzanıyor ve sarı kurdeleden bir süslemesi mevcut Jourden kısa boylu altmışlı yaşlarında, gri saçları yandan ayrılmış sağ eliyle yere dayalı duran bastonu tutuyor. Sol elini karşıya doğru yönlendirmiş, başı hafif soluna dönük, solunda duran Madam Jourden’e kızgın ifadeyle bir şeyler anlatırken yere doğru bakıyor.
Betimleyen: Sude Şen
Game Of Thrones dizisinin Demir Taht, üzerinde onlarca kılıç kabzasının olduğu bu kabzaları bir ip gibi birbirine bağlıyor. Kılıç kabzaları soldan sağa doğru hafif yatay şekilde bırakılmış. Demir Tahtın üzerinde uzun kılıç ucuna benzer demir çubuklar Biraz önde ve daha kısa olduğu için daha aşağıda görünmesine sebep olan benzer demir çubuklar, Demir Taht’ın paslı gibi görünmesine neden olmuş. Kılıç kabzalarının yuvarlak taşı andıran başları var. Oturulan kısımda kavisli ve boşluk neredeyse olmadan bir zemin elde edilmiş. Tahtın yan taraflarının yatay ve oval bir şekilde oluşturulması, üzerinde kılıç kabzalarının oturmasını sağlamış. Taht’ın oluşumu kınındaki kılıçlarla sağlanmış.
BETİMLEYEN: CEREN BAYRAM
Fotoğrafta Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşkı Memnu eserinden Bihter karakterini oynayan Beren Saat var. Pembe bir koltukta yarı oturur yarı yatar vaziyette duruyor. Kafasını koltuğun başına dayamış ve bacaklarını toplamış. Üzgün ve düşünür bir vaziyette uzaklara bakıyor. Bej rengi bir elbise ve yine benzer rengin daha koyu bir tonunda şeritleri olan topuklu bir ayakkabı giymiş.
Betimleyen: Deniz BALANCAR
Yatay dikdörtgen fotoğrafta, arka plan siyah bir fondan oluşuyor. Bir motosikletin üstünde Neo arkada Trinity önde yolda gidiyorlar. Neo, Trinity’e arkadan sıkıca sarılmış, hızla gidiyorlar. Neo’nun saçları rüzgardan geriye doğru uçmuş, kaşlarını çatmış, sola yukarıya doğru bakıyor. Neo’nun yüzünde hafif kızgın bir ifade var, burun delikleri biraz genişlemiş ve ağzı hafif açık, üzerinde siyah bir ceket var. Trinity öne doğru iyice eğik bir şekilde duruyor, bir eli gazı sıkıyor. Trinity sola yukarı doğru bakıyor, yüzünde gergin bir ifade var, alnında çizgiler olmuş. Saçları hafif uçuşmuş, üzerinde siyah bir deri ceket var. Arka planda sokak lambaları bulanık bir şekilde çıkmış.
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
İsmail Abi (Serkan Keskin)’nin bu renkli kare fotoğrafı, Leyla ile Mecnun dizisinden bir sahne. Siyah bir fonun önünde duran, yüzü dönük dizi karakterinin sadece belinden yukarısı görünüyor. Kafasını sola çevirmiş karakter; kocaman açtığı gözleriyle sağa doğru bakmakta. Dışarı çıkardığı pembe dilini sağa doğru, hafif aşağıya eğimli uzatmış. Sadece sol kulağı görünüyor. Oval yüzüne oranla hafif büyük bir kulağı var.
Kafasının önü ve üstünde hiç saçı olmayan İsmail Abi’nin, favorileri de kısacık kesilmiş. Dilini uzatmak amacıyla açtığı ağzı nedeniyle, kirli sakallı gıdısı katlanmış. Açık pembe ceketinin içine giydiği beyaz gömlek parıltılı bir kravatla sonuna kadar bağlı. Ceketin ön, iliklenecek kısımlarına; kenarı parıltılı olan gri kumaşlar yerleştirilmiş. Kumaşın genişliği 3-4 parmak kadar. Gömleğinin sağ kısmının göğüs hizasına; beyaz boncuklar yan yana, dikdörtgen oluşturacak şekilde dikilmiş.
Betimleyen: Burcu Melis POLAT
Dikey dikdörtgen şeklindeki fotoğrafta, Leyla ile Mecnun dizisinden bir sahne gösteriliyor. Bu renkli sahnede, İsmail Abi (Serkan Keskin) denize karşı, sadece küçük bir kısmı görünen kaldırımda ayakta duruyor. Denizin ardından görünen yeşil tepeler bulanık. Gökyüzü ve deniz ise soluk mavi renkte. Arkası dönük olan İsmail Abi; sağ kolunu omuz hizasında yukarı kaldırmış, sağdan gelmekte olan ticaret gemisine bakıyor ve artık onunla özdeşleşmiş bir şekilde gemiye el sallıyor. İsmail Abi’nin gemiye bakmak için hafif sağa çevirdiği başı nedeniyle sadece sağ kulağı görünüyor. Durgun denizde ilerleyen, uzaktaki bulanık görünümlü gemi, kırmızı renkte.
İsmail Abi’nin üzerinde parlak kırmızı renkte bir ceket var. Ceketinin yakası boynunu kapatıyor. Kaldırdığı sağ kolundan, gömleğinin beyaz manşeti çıkmış. Sol kolunun altıyla beline gazete sıkıştırmış İsmail Abi’nin sol eli, siyah kumaş pantolonunun cebinde. Sağ avuç içini ise gökyüzüne döndürmüş. Sol omzu hafif geride ve başı hafif öne eğik duran İsmail Abi’nin, kafasının üstündeki yarısı görünen yuvarlak kısımda hiç saç yok. Kafasının arkasındaki kısa siyah saçlarının bir kısmı ise üstten rastgele tıraş edilmiş gibi duruyor.